14 Temmuz 2015 Salı

nereye gitmeli

Nereye Gitmeli İstanbul içerişsinde zaman buldukça çeşitli aktivitelerle boş zamanlarımızı değerlendiriyoruz. Bazen güzel bir yemek bazen kısa bir hafta sonu tatili bizim iş stresimizden kurtulmamız için yeterli olabiliyor. Ancak İstanbul, hem nüfus hem de yüzölçümü açısından oldukça büyük olduğundan her zaman çok fazla seçeneğe sahip oluyoruz. Avrupa ve Asya kısmında binlerce lokanta, cafe, park, piknik yeri ve plaj gibi mekânlar bulunuyor. Seçeneklerin bu derecede yüksek olması sebebiyle de akıllara nereye gitmeli sorusu geliyor. Hem İstanbul'da ikamet eden hem de İstanbul'a ziyarete gelen kişiler boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmek istediklerinde ekonomik ve sosyal yönden en doğru merkezlere gitmek istiyorlar. Bu aşamada insanlara yardımcı olmak adına kurulan www.nereyegitmeli.com sitesi büyük beğeni topladı. Sitenin yapımcıları olarak görev yapan kişiler İstanbul'da yaklaşan olayların tamamını incelemeye alırken birçok mekân hakkında da ayrıntılı bilgilere sahipler. Nereye gitmeli sorusuna karşılık yüzlerce cevap sunabilen internet sitesinde hafta sonlarını değerlendirmek adına çok sayıda özgün fikir bulunuyor. Yaklaşmakta olan sergi, fuar ya da konser gibi sanatsal aktivitelere büyük önem veren site bu aktiviteleri kaçırmamanız için sizlere büyük fırsatlar tanıyor. Eğer hafta sonu kısa bir tatile çıkmak isterseniz sitenin ana sayfasındaki sekmelerden İstanbul'dan kaçıyoruz sekmesine tıklayabilirsiniz. Bu alandan İstanbul'a kısa mesafede olan tatil beldelerini ve adaları görebilir fotoğraflar ve videolar üzerinden incelemeler yapabilirsiniz. nereyegitmeli.com

5 Nisan 2014 Cumartesi

Pamir

 
 Bugün küçük bir çocuk öldü ve melek oldu. Ailenin ihmalkarlığı elbette vardır. Ama hangi birimiz ölümü düşünerek yaşıyoruz ki o aile o güzel çocuklarının öleceğini düşünemezdi.

  Pamir aramızdan ayrıldı ama giderken bize ülkemizde ne kadar boş, kuş beyinli insanların da yaşadığını da gösterdi. Gezi olaylarından sonra ülkemizin bir çok evladı toprağın altına girdi. Onların cenazelerine saygı duymayanlar iftira atanlar vardı şaşırmamıştım ülkemiz başımızdaki insanlar tarafından kutuplara ayrılıyordu.

  Pamir'in kaybolmasından sonra okuduğum tweetler ve facebook paylaşımları kanımı dondurdu. Bu insanlarla her gün metroda yan yana geldiğimi düşündüm. İğrendim.

  Pamir'in kaybolmasını bir eylem hazırlığı olduğunu söyleyenler mi dersiniz yoksa insanların 3.köprünün inşaatının oralarda eylem için nerelerde çadır kurabileceklerine keşfe çıktıklarını söyleyenler mi dersiniz.

 Biri "Suriye'de bebekler ölüyor. Onlar için neden böyle bir şey yapılmıyor." diyordu. Biri de çocuğu bilerek öldürdüklerini söylüyordu.

 Çok büyük eylem hazırlığı varmış Pamir'in ölümüyle de eylem başlatılacakmış. Öyle diyorlardı bu insancıklar.

 Merak ediyorum. Siz insansanız biz neyiz ? Bir adama körü körüne bağlanmak dininizde caiz mi ? Ya da siz Müslümansanız biz neyiz?

Diyeceklerim bu kadar....

Hoşçakal PAMİR ....

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Transylvania


 "Onu hayatımdan daha çok seviyorum. Kalbim buruk, şanslılara, mutlu yaşayanlara kıskanarak bakıyorum. Birkaç çalı çırpı verin de yakalım dünyayı."

    Aşkının peşinden giden Zingarina' nın ve duvarlar arasında yaşayamayan Tchangalo' nun öyküsü...

    Filmimizin yönetmeni Çingene filmlerinden aşina olduğumuz Cezayir asıllı Fransız yönetmen Tony Gatlif. Hikayenin güzelliği ve müzikleriyle bizi baştan çıkaran bir film. Tabiki filmin müziklerinde diğer filmlerinde de olduğu gibi Tony Gatlif ' in parmağı var. Zingarina rolünde Asia Argento, Tchangalo rolünde ise Duvara karşı filminden tanıdığımız Birol Ünel var.
  
    Fransa'dan kalkıp aşkının peşinden Romanya'ya gelen Zingarina sınırdışı edildiğini zannettiği Milan'ı bir pagan festivalinde buluyor ve aslında terk edildiği gerçeğiyle yüzleşiyor. Bu yüzleşmeden sonra da kendini kaybeden Zingarina 'nın Tchangalo ile macerası başlıyor. Tchangalo kapalı yerlerde yaşayamayan köyleri gezen o köylerden altın alarak hayatını devam ettiren yalnız bir adamdır. Zingarina ile tanıştığı andan itibaren ona aşık olmuştur. Ancak ne yazık ki Zingarina Milan 'ı sevmektedir. Tchangalo bunu bildiği halde Zingarina dan uzaklaşamaz.

   Çingenelere ve Balkanlara karşı ilginiz varsa ve özellikle aşk acısı çekiyorsanız bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. Bu filmde kendinizden bir şeyler bulacaksınız ve bir şeyleri de keşfedeceksiniz.

   İyi seyirler dilerim...
  
 Filmin fragmanı için tıklayın.

Venuto al mondo


Bir İtalyan filmi olan Venuto al mondo Margaret Mazzantini 'nin romanından sinemaya uyarlanmış. Filmin yönetmeni aynı zamanda yazarın eşi olan Sergio Castellitto. Filmin oyuncularının arasında Saadet Işıl Aksoy'da var.

   Gemma ve Diego Sarajevo'da tanışmışlardır. Gemma'nın hayatı Diego'ya aşık olması ile beklenmedik bir şekilde değişir. Fakat Diego, Bosna savaşı sırasında hayatını kaybeder, Gemma ise başka bir ülkeye savrulur. Savaş bittikten yıllar sonra Gemma oğlunu da yanına alarak Diego'nun öldüğü topraklara geri döner. Geçmişte yaşananları ve Diego'nun izlerini Saraybosna'da arar.


 Bir çok blogda savaş sahnelerinin eksikliğinden yetersizliğinden, savaşın tam yansıtılmadığından bahsediyorlardı. Açıkçası tüm o eleştirileri anlamsız buldum. Filmi anlamadıklarını düşünüyorum. Film kesinlikle çok etkileyici bir film. Filmin hikayesi ve duygusu çok iyi.


Gemma karakterini canlandıran Penelope Cruz'u çok güzel yaşlandırmışlar. Açıkçası bir an için Penelope Cruz'un gerçekten o şekilde yaşlandığını düşündüm neyse ki diğer sahnelerde o derece yaşlanmadığını görünce içim rahatladı.
Penelope Cruz'in oyunculuğundan ve güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemiş olması sevindiriciydi. Penelope Cruz'a bu filmi sayesinde bir kez daha aşık olduğumu belirtmek isterim.



Diego karakterini Into the Wild den tanıdığımız Emile Hirsch canlandırıyor. Açıkçası filmin başlarında Diego karakteri pek sevimli değildi. Bir yerden sonra o karakter kendini sevdirmeye başladı.


Ve Adnan Haskovic. Filmde Gojco karakterini canlandırıyor.1984 yılında Sarajevo'da dünyaya gelmiş. Kendisini ilk kez bu filmde izledim. Oyunculuğunu ve canlandırdığı karakteri çok beğendim. İlerleyen günlerde bir çok filmde daha karşımıza çıkacağına inanıyorum. 


Saadet Işıl Aksoy. Filmde Aska karakterini canlandırıyor. Rockçı bir genç kız rolünde. Kendisini ilk kez bir sinema filminde izledim ve oyunculuğunu çok başarılı buldum. Çok başarılı sahneleri vardı ve rolünün hakkını verdiğine inanıyorum. 


  Pietro Castellitto'nun canlandırdığı şımarık, sorunlu Pietro karakterini gerçekten sevemiyorsunuz. Rolünü öyle güzel canlandırıyor ki gerçek hayatta da kendisinin sorunlu ve şımarık bir karakter olduğunu düşünebiliyorsunuz. Kendisi aynı zamanda Yönetmenin oğlu. 


   İyi Seyirler dilerim ..

1 Şubat 2013 Cuma


Животот... е иронична работа. Ни треба бучава... за да ја цениме тишината. Ни треба тага... за да стигнеме до среќата. Ни треба нечие отсуство... за да го цениме неговото присуство.